Bu Blogda Ara

23 Temmuz 2011 Cumartesi

TERCEMAN

“ALLAH” diyeni sevdim,
Küffara ihtilaf ettim.

Aradım hak yolu

Taradım tekmil yurdu…

Hak`tan medet umarak,

Ve de düşünmeden sorarak,

Hitabından korkarak,

Bir gün gideceğim yeri anarak…

Düşünmedim kaldığım faniyi.

Düşledim yalnız ebedi Fahri Kani`yi.



Dostlar sanki namahrem olmuş…

Gerçekler zayi.

Unutur mu halel-i Nebi?

Unutsa Ömer alır hakkı.

Sonra iner Hakk`ın sopası…



Kalmadı insanların kusuru,

Amelin şüphe unsuru!..

Kaldı mı ki kalplerin süruru

Batıla karşı hakkın gururu.





Kul azmadıkça,

Hakka yakarmadıkça,

Sünnet –i seniyye`yi terk ettikçe

Fitne karıştı her işimize.

Mabudunu şaşırınca

Kan doğradı ekmeğimize aşımıza

Bela yağdı başımıza…

İsteriz artık tek senden ayn-ür rızâ





Sahabeydi ancak bu kadar anlı

Bedrin aslanları mı kaldı?

Onlar değilmiydi sanki canlı?

Çürümeyecek kefenleri, çünkü kanlı.





Diller onları methetmekten aciz,

Yatar mıydı ki acaba kalksın abdestsiz

Davası ne idi acaba kuru bir cihangirlik mi?

Ezelde verilmişti ona bütün ins ü cinni





Ey mimar başı, yeri göğü sen mi yarattın?

Yaptığın eyvan-ı kisra`yı yıkılmaz mı sandın?

Allah istedi halk-ı cedid

Yaklaştı kafirler için seyf-i hadid…





Bilmezmisin davamız haktır.

Ömer buna bir misaldir.

Selefi Hz. Osman Zinnureyndir.

Gayeleri Allah için dâr-ül cihaddır…

Oda verdi Ebed-ûl –Âbâd

Ahretleri oldu hayatta Şems–Âbâd





Mukaddesatımız Hz. Kuran,

Allahın nusretiyle yetişti heman.

Bu din artık yalnızca sana eman…

Çağrımız Hz. Bilal ile ezan.

Yaklaştı fethin tekbir sesleri,

İndi “Âlim-Allah” ayetleri.

İstedimi Ebbed-Allah…

‘Ve mekerû mekerallah

Vallâhu hayru’l-mâkirin.’

Fîsebilillah olanı,

Koymadı nimetsiz, yerdeki karıncayı.

Olma Firavun gibi gark-ab!

Odur ancak tek Rab….

Bıraktı İbrahim (a.s.) ümmetine

Sımsıkı sarıl onun ipine…

Peygambersiz (s.a.v.) olduk sefil.

Onun duasıdır sana kefil,

Allah bes bâkî heves

Ümmeti ehass-ül havâs

Hasbünallahi ve Ni’mel Vekil

Ve Ni’mel Mevla Ve Ni’men Nasir

Gufraneke Rabbena Ve İleykel Masir….







26 Mayıs 2011 İstanbul, Osman ŞİŞEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder